Yazılanların içeriğinin dengesiz olmasından, uzun süreli aralıklardan, kötü esprilerden, güzelliklerden, çirkinliklerden, paylaşımlardan, sessizliklerden, sorulardan, cevaplardan, fikirlerden, kendini beğenmişliklerden blog sahibi sorumludur. Bu durumdan da çok memnundur. Blog ermiş kedi cingöz ve sapsal köpek majör'e ithaf edilmiştir.

24 Ağustos 2010 Salı

Umea 22 Ağustos

Bu sabah artık “kesin duş alıcam, cillop gibi sıcacık ooh!” diye uyandım. Kalktım yataktan, yüzümü yıkadım, meditasyonumu, yogamı yaptım, yatakta oturmuş boş boş bakarken mesaj geldi. Yaban ellerde olunca insan her mesaj sesine heyecanlanmaktan vaz geçiyo, turkcell’dir, marks en sıpensır’dır diyip bakmama eğiliminde oluyo ama telefon yakınımda olduğu için hemen baktım.. A a! T! İnternetteymiş, geliymmiş.. Geliym tabi! Hemen.. Duş işi yalan olucak ama 15 günde bi internet yüzü görüo asker bebişi.. Koşalımm!

Yarım saate gelirim dedikten sonra yaptığım işler giyinmek, kahvaltı etmek, öğlen için yemek hazırlamak, etrafı toparlamak, duşa giremediğin için saçı kir belli etmiycek şekilde toplamaya uğraşmak olarak özetlenebilirdi.. Tabi bu işlemler bittiğinde ben kampüse oldukça uzakta, henüz apartmanımın kapısındaydım ancak! Koşar adım yürüyerek 15 dakikada kampüse vardığımda kelimenin tam anlamıyla sucuk gibi terlemiştim (hatta su gibi desek daha güzel, şıpır şıpır yüzümden terler akıyodu).. Güzide kafemize oturmak için kapıyı açmaya çalıştığımda dehşetle yine kapalı olduğunu fark edip, yukarı kattakilerden biri beni görse de kapıyı açsa diye camın önünde şekilden şekle girdim.. Edebiyat uğruna abartıyorum :) Elimi kaldırdığım anda biriyle göz göze geldik ve kapıyı işaret etmemle onun yerinden kalkması arasında kısacık bir süre geçti.. 2 dakika içinde koltuğa kurulmuş bilgisayarımın açılmasını bekliyordum.

Bilgisayar başında, yağan yağmurun gölde oluşturduğu şekilleri izleyip, sevgili ailem ve T’mle konuştum.. 11-3 arası olan bit pazarını ektim.. 4te başlayan umea turunu ektim.. Ve uyuşukluğun keyfini çıkardım..

Akşama doğru biraz alışveriş yapmak için Alidhem merkezdeki coop’a gidip mantar, kabak, marul, yumurta, elma ve en önemlisi pil aldıktan sonra (ay, fiş biriktirir oldum sormayın ama şimdi fiyatına bakamicam :)) yandaki Türk marketimsi yerden de bir torba yeşil mercimek aldım (19.90:-).

7 gibi odama geldiğimde biraz çizim bakarım diyodum ama pil aldığım için heyecanlanıp etrafı topladım ve resimlerini çektim.. Sonra da sabah bana kablosuz şifresini söyleme güzelliği yapmş olan Bangladesh’li arkadaşıma sevgi dileklerimle birlikte internete girdim.. Ama bağlantı karşı koridora ait olduğu için odanın içerisinde çekmiyordu ve ben sandalyemi alıp, mukmuku kapıya en yakın noktaya getirerek bağlanmak zorunda kaldım. Tam da bu garip pozisyondayken annemin skype yüklediğini ve kamera açabildiğini fark ettim.. Bir süre bu noktadan konuştuktan sonra bel tutulması yaşamamak için odanın içinde çeken bir yer buldum, ve musti, çuliç, ben konferans görüşmesi yaptık.. Aileciğime odamın resimlerini gösterdim ve buradaki hayatla ilgili çeşitli yorum ve tavsiyelerini aldım.. Şunu yaptım bunu yaptım diye anlattığım hikayeletden çok izlenimlerimi öğrenmek istediklerini de bunca satırı yazdıktan sonra acıyla fark ettim :D

Duş işi çoktan yalan olduğu ve ertesi sabah çizim kursu başladığı için erken kalkıp duş alma konusunda kararlı olduğum için hemencik yatağa süzüldüm ve 9da kursta olmam gerektiğine göre 7de kalksam olur diyip saati kurup mışıldadım..

1 yorum:

  1. aysecim, artik su kron'u birakip can (ken) birimine gecsen diyorum :)

    YanıtlaSil

Teşekkürler! Thanks! Grazie! Danke! Tack! Merci! Misaotra! Gracias!