Yarım saate gelirim dedikten sonra yaptığım işler giyinmek, kahvaltı etmek, öğlen için yemek hazırlamak, etrafı toparlamak, duşa giremediğin için saçı kir belli etmiycek şekilde toplamaya uğraşmak olarak özetlenebilirdi.. Tabi bu işlemler bittiğinde ben kampüse oldukça uzakta, henüz apartmanımın kapısındaydım ancak! Koşar adım yürüyerek 15 dakikada kampüse vardığımda kelimenin tam anlamıyla sucuk gibi terlemiştim (hatta su gibi desek daha güzel, şıpır şıpır yüzümden terler akıyodu).. Güzide kafemize oturmak için kapıyı açmaya çalıştığımda dehşetle yine kapalı olduğunu fark edip, yukarı kattakilerden biri beni görse de kapıyı açsa diye camın önünde şekilden şekle girdim.. Edebiyat uğruna abartıyorum :) Elimi kaldırdığım anda biriyle göz göze geldik ve kapıyı işaret etmemle onun yerinden kalkması arasında kısacık bir süre geçti.. 2 dakika içinde koltuğa kurulmuş bilgisayarımın açılmasını bekliyordum.
Bilgisayar başında, yağan yağmurun gölde oluşturduğu şekilleri izleyip, sevgili ailem ve T’mle konuştum.. 11-3 arası olan bit pazarını ektim.. 4te başlayan umea turunu ektim.. Ve uyuşukluğun keyfini çıkardım..
Akşama doğru biraz alışveriş yapmak için Alidhem merkezdeki coop’a gidip mantar, kabak, marul, yumurta, elma ve en önemlisi pil aldıktan sonra (ay, fiş biriktirir oldum sormayın ama şimdi fiyatına bakamicam :)) yandaki Türk marketimsi yerden de bir torba yeşil mercimek aldım (19.90:-).
7 gibi odama geldiğimde biraz çizim bakarım diyodum ama pil aldığım için heyecanlanıp etrafı topladı
Duş işi çoktan yalan olduğu ve ertesi sabah çizim kursu başladığı için erken kalkıp duş alma konusunda kararlı olduğum için hemencik yatağa süzüldüm ve 9da kursta olmam gerektiğine göre 7de kalksam olur diyip saati kurup mışıldadım..
aysecim, artik su kron'u birakip can (ken) birimine gecsen diyorum :)
YanıtlaSil