Yazılanların içeriğinin dengesiz olmasından, uzun süreli aralıklardan, kötü esprilerden, güzelliklerden, çirkinliklerden, paylaşımlardan, sessizliklerden, sorulardan, cevaplardan, fikirlerden, kendini beğenmişliklerden blog sahibi sorumludur. Bu durumdan da çok memnundur. Blog ermiş kedi cingöz ve sapsal köpek majör'e ithaf edilmiştir.

5 Eylül 2010 Pazar

Haftanın Özeti

Gördüğünüz gibi üşengeçliğin dibine vurdum sayın seyirciler.. Önceden her güne 3 sayfa yazan ben, artık "haftanın özeti" başlığı ile karşınızdayım!

Her günü detay detay yazmak çok keyifli olsa da oldukça zaman alıyor, o nedenle en azından hafta sonları "haftanın özeti" yazıları koymak daha mantıklı gelir oldu bana ;) Böylece deneyimler ve saçmalamalara da daha çok yer kalacak, tee heee!! :)

Geçen hafta Pazartesi günü Kinetik Tasarımcı Ben Hopson UID (Umea Institute of Design) semalarındaydı.. Bize ufak bi sunu yaptıktan sonra kendi çalışmalarını paylaştı.. Kinetik tasarımla ilgili kafamda daha önce hiçbişi olmamasına rağmen yaptıkları çok ilginç (ve bi o kadar zor ama gerekli) geldi, merak ederseniz çalışmalarını burda bulabilirsiniiz.. Kinetik Sculpture ile ilgili dehşet çalışmalar için de Theo Jansen'in yapılarına google'dan ulaşabilirsiniz.. (hehe, üşengeçim demiş miydim ;))

UID'de birinci sınıfların kaynaşması, aynı zamanda okulu öğrenmeleri, grup çalışmasına adapte olmaları ve eğlenmeleri amaçlı bi "joint project" yapılıyormuş her sene.. Lisans , Advanced Product Design (master), Transportation Design (master), Interaction Design (master), Introduction to ID (1-year course), Advanced Product Visualization (1-year course) 1 sınıf öğrencileri olarak bizim bu sene yapacağımız proje de Kinetic Sculpture üzerineydi.. 8er kişiden 8 gruplara ayrıldık ve soyadım sayesinde liste başı olduğum için grup sözcüsü atanmış olsam da bi kaybolup bi görünerek bu durumdan paçayı sıyırmayı biraz olsun başardım :)

Salı günü kendi kendimize kinetik çizimler (çizim derken aslında burda 'sketch' kelimesini direk çevirerek kullanıyorum ama ne kadar doğru bilmiyorum.. yaptığımız şey karton, kağıt, bant, yapıştırıcı, lastik, ip ve benzeri şeylerle kinetik heykelleri ve hareketleri tanıma yönündeydi) yaptık.. Bu işin üzerinde baya düşünülmesi gereken bişi olduğunu ve mühendislik geçmişi filan tanımadığını hissettim.. Tabi ilk zamanların gerginliği de olunca ellerim bomboş, yüreğimde bir sızıyla terk ettim stüdyoyu Salı günü.. :D

Çarşamba ve Perşembe günü boyunca seçtiğimiz proje üzerinde çalışmak gerekiyordu.. Bizim grupta fikir ayrılıkları olduğu ve ben de uğraşacak durumda olmadığım için grup 2ye ayrılarak 2 proje yapmaya başladı.. İlk proje oldukça basit temele dayanan ama çok da tercih edilmeyen bir ilerleme biçimiydi.. İkincisinin başlangıç noktası ise bildiğin hamster tekerleğiydi ve en sonunda arabaya benzer tank tekerleğine dönüştü, ki kendisinin kinetiklikle alakası tekerlerine bağlanan kanatlar ile sınırlıydı..

Tabi hal böyle olunca Cuma günkü Formula-K yarışında "cheater" ödülünü almamız kaçınılmaz oldu :) Neyse ki diğer aracımızla biraz hızlı bi yol katettik de ikincilik ödülüne de konmuş bulunduk.. Gerçi yarış ortasında araba dağıldığı için en son gösteri yarışına katılamadık ve Umea yerel tv'si bizi görüntüleyemedi.. Bu duruma ne kadar üzüldüğümü tabi ki anlatmaya sözler yetmez!!! :Pp Gerçekten bu olaydan bu şekilde sıyrılabilmiş olmak bana Cuma'ya ulaşmış olmanın verdiği hazza yakın bi haz verdi ;)

Hafta boyunca stüdyoda olmak çok çok keyifliydi, projeler o kadar keyifli olmasa da o ortamda bulunmak benim kocaman bi sırıtışla gezmeme yetip arttı bile..

Cuma günü yarış sonrası UID klasiği Friday Pub ile güne devam ettik.. Her Cuma, artık "Ev" haline gelmiş olan okulda "yaşasın bu hafta da bitti" tadında biralar, sohbetler ve müzikler eşliğinde 5-8 arası oluyomuş bu aktivite.. Bu hafta biraz daha canlıydı sanırım, 11e kadar müzik devam etti, danslar edildi, geçen haftadan kalan biralar satıldı, barbeküde kendi köfteni pişirme şansı tanındı ve sohbetin dibine vuruldu.. Devamında da Architecture binasının açılışı şerefine Welcome party vardı, hemen tasarım binasının yanında, oraya geçildi ama tasarımdaki parti daha keyifliydi bence :)

Hamiş:
şu ana kadar gördüğümüz dersler
"what is industrial design" , 1 saat boyunca ondan bundan, iyi kötü ürün farkından, tasarımın ne olduğundan konuştuk
"group developement", 1 saat boyunca bir grup ortaya çıkarken geçilen aşamaları dinledik
"proje" 3 gün boyunca stüdyoda proje yaptık, birbirimizi tanıdık, workshopları, aletleri, kaynakları, neyin nerede olduğunu ve kendi olayımızı keşfettik..

bu hafta yapmış olmam gerekip yapmadığım işler
banka hesabı açma
öğrenci numaramı alma
temporary id alma
interneti açtırma

Bu İsveç'te işler bi garip yürüyo ki anlamak mümkün değil.. Öğrenci numaranı almak için ana kampüse gitmen gerekiyor, sanki başka bi okulda okuyo gibiyiz.. Geçici ID almak için de öğrenci numarası gerekiyor.. İnternet içinde geçici ID :)))

Bu işleri halletmek ise internetsiz oturmaktan daha kolay geldiği için bana savsaklamakta hiç sakınca görmüyorum ;) Tabi bunda pek sevgili karşı koridordaki Younus'un kablosuz şifresini benimle paylaşmasının katkısı da yok değil... Sonuçta, bu hafta içerisinde öğle aralarında bol bol şehre ve kampüse gidip bürokratik işlerle uğraşmam gerekiyooor...

Özlediklerim

Kişilerin haricinde özlediğim bikaç bişi daha var ki paylaşmadan geçemiyciğğmmm :))

  • yemekten sonra bulaşıkları olduğu gibi bırakıp çıkmak (eheh, saol anniş :))
  • günde kaç tel saçımın döküldüğünü hafta sonu vileda yaparken hesaplamamak (yine anneme sevgilerle, nası bi kabusmuş bu uzun saç ve temizlik ikilemi!)
  • çakıl taşları izlemek (fox tv :))
  • how i met your mother izlemek (amigos!!)
  • güneşli ankara günleri
  • çimlerde uzanmaaak
  • site'm!
  • sokaklarda gezen hayvanlar görmek
  • arabaya binmek :)
  • uykusuz dergi
  • paketlerin üzerinde yazanları anlayabilmek
  • türkçe kitaplar
  • uçak sesleri (hehe, bu şaka :))
İşte böyleeeeeeeee....
Tabi, orada olmayıp burada olan bayıldığım şeyler de var.. Onların listesi de daha sonraaa...