Yazılanların içeriğinin dengesiz olmasından, uzun süreli aralıklardan, kötü esprilerden, güzelliklerden, çirkinliklerden, paylaşımlardan, sessizliklerden, sorulardan, cevaplardan, fikirlerden, kendini beğenmişliklerden blog sahibi sorumludur. Bu durumdan da çok memnundur. Blog ermiş kedi cingöz ve sapsal köpek majör'e ithaf edilmiştir.

9 Nisan 2009 Perşembe

Motivasyon da ne?


Bugünlerde aklım bi dolu iş yapmak istiyor, hep meşgul, hep planlar kuruyor, bi koşturmaca içerisinde..

Oysa ruhum.. Uyuşuk, miskin, biraz karamsar, biraz keyif düşkünü.. Aklımın tüm planlarına alet ettiği vücudumu da aldı, gitti.. Bir yerlerde miskin miskin bakınıyor.. Eh, sevgili akıl da ne yapacak, bir yandan planlar kurarken öte yandan kendisine karşı gelen bünye ile çatışıyor..

Sonucunda da sürekli heyecanlı, binbir fikirli ama motivasyonsuz ve somurtuk bir kız çıkarıyorlar ortaya!!

Bahar geçişi mi dersiniz, işsizlik bunalımı mı, bir haller var üzerimde..
Hayırlısı :)

*resim koyayım dedim.. çizeyim bişiler.. o bile olmadı.. çıkmadı :)
düzensiz çizgilerle doldu ekran..
bu seferlik benden değil resim.. çizimlerine bayıldığım
Meltem'den..

3 Nisan 2009 Cuma

Faili Meçhul Kıyak

Uzun zamandır ne blogumla ne başka bloglarla ilgilenmiyordum ya.. O arada gerçekten ilgimi çeken, beni heyecanlandıran, daha önce aklıma gelip de yapmayı ertelediğim şeyler listesine giren ve hafif kıskanmamı ama çok çok mutlanmamı sağlayan bir şeyler olmuş... FMK, yani Faili Meçhul Kıyak hareketi başlamış, gelişmiş ve birinci ayını doldurmuş!!

Faili Meçhul Kıyak nedir derseniz hayatın koşturmacası içerisinde tanıdığınız/tanımadığınız insanlara karşılıksız ve kimliksiz iyilik yapmaya dayanan bir hareket.. Fikir Atölyesi sitesinden FMK ile ilgili detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.. Tunç Kılınç'ın başlattığı bu hareket bir çığ misali büyüyerek ilerliyor, ve benim ağaçevimi ziyaret eden herkesin en azından bu hareketten haberdar olmasını ve çevresini bilinçlendirmesini istiyorum :))

Durum aslında "İyilik yap denize at!" durumu, ancak bir fark var ki, gizlice yaptığınız bu kıyağın farkedilmesi ancak faili meçhul kalması için bu aşağıda gördüğünüz kartı yaptığınız kıyağın kenarına köşesine iliştiriyorsunuz.. Böylelikle iyiliği farkeden kişi hem kendi kıyak hareketini başlatmak için bir karta sahip oluyor (birden fazla bırakmak da güzel bir fikir olabilir) hem de bunca bencillik arasında birisinin kendisini düşünerek birşey yaptığını ve yapan kişinin önemli olmadığını görüyor...
Şu anda çevremde FMK oyunu oynayan bildiğim bir tek Minnoşcum var, ki benim bu hareketten haberdar olmamın da biricik sebebidir kendisi :) Ben de en kısa zamanda kartları çıktı alıp yerleştireceğim cüzdanıma.. Sizi de bu oyunu oynamaya davet ediyorum, kartları cüzdanınızda tutmaya.. Belli mi olur hayatın karşınıza ne zaman bir kıyak fırsatı çıkaracağı.. Hem belki birgün o kart sizi de bulur ;)

PS: İtiraf etmeliyim ki karttaki gülen yüz çok da sempatik gelmiyor bana.. Oyun kurallarına aykırı mı bilmiyorum ama kartlarımı basmadan önce o suratı biraz modifiye etmek istiyorum kendimce ;)

2 Nisan 2009 Perşembe

Blogsal -1-

Blogumda yaptığım değişiklikleri hep araştırarak, oradan buradan bularak yapıyorum.. Ve her seferinde bir önceki sefer ne yaptığımı unutuyorum! Hooop! Sil baştan! :)
Bu nedenle, ve blog konusunda bildiklerimi de paylaşmak amacıyla blogumda yaptığım yenilikleri detaylıca anlatmaya çalışacağım "blogsal" dizisinde..

Öncelikle bu değişim ile başlayalım.. Google'da bol bol blogspot background araması yaptıktan sonra birkaç sayfa hoşuma gitti, bir kısmını da AnneKaz'dan gördüm... Bu sitelerde genel olarak açıklamalar da veriliyor temaları, arkaplanları yüklemek için, ama kısaca burada belirtmem gerekirse çok fazla bilgiye gerek duymuyorsunuz bu tip hazır arkaplan sitelerini blogunuza uyarlamak istediğinizde.. Yerleşim sayfasında sayfa öğelerinin en alt kısımdaki "gadget ekle" butonuna basıp açılan kısımda "html ekle"ye tıkladığınızda açılan sayfaya, bahsedilen sitelerde beğendiğiniz arkaplan için verilen kodu yapıştırıyorsunuzz vee ta daaa!! Sayfanız ilk estetik ameliyatını geçiriyor! :)

Hazır siteler yerine kendi beğendiğiniz arkaplanı yüklemek ve arkaplan yapmak için başka bir blogsal dizisine ihtiyaç duyacağız ...

Genel olarak sitelerde verilen arkaplanlar blogspot'un Minima teması için uygun oluyor. Minima, iki kolonlu, en basit tema.. Yine yerleşim bölümünde şablon seç kısmından seçebiliyorsunuz.

Ben ilk başladığımda Rounders teması ile başlamıştım ve html üzerinde oynamalar yapmıştım.. Daha sonra blogumu yenilemek istediğimde başka bir şablon seçtim, ve sağ kolondaki tüm yazılarım puff! Gittiler! Hatırlatmak istediğim, şablonunuzu değiştirmeden önce kesinlikle yedekleyin, ve hatta sonradan başka şablonda kalmaya karar verirseniz diye sütundaki yazılarınızın hepsini seçip (buna takip ettiğiniz bloglar, metin yazınız, eklentileriniz dahil) kopyalayarak bir word dosyasına yapıştırırsanız ilerisi için kolaylık olmuş olur...

Bu düzenleme için yaptıklarım bu kadar.. Henüz yazımın bir kısmını saklayıp tıklanınca açılmasını sağlayamadığım için yazıyı çok uzatmak istemiyorum ;) Yakın zamanda onu öğrendiğimde hem onun nasıl yapıldığını, hem de daha uzun yazılarımı sizinle paylaşacağım.. Ama şimdilik bu kadaar!

Mevsim rüzgarları


Kafa karışıklıkları, bilgisayar yavaşlıkları, havaların azizliği desek de, arada bir birşeyler yapacak o "ilahi" gücü buluyorum kendimde :) İşte blogumun yeni görüntüsü de bunlara rağmen, ve belki de bunlar sayesinde, bu şekilde oldu...
Bu sevimli çizimler Suzanne Woolcott isimli bir artistin eserleri, ve Debscraft tarafından Minima için uygun arkafonlar ve başlık resimleri haline getirilmişler...
Ben header (başlık resmi) üzerinde biraz oynama yaptım, çünkü aslen başka bir temanın başlığı idi ancak çok keyif aldım şimdiki halinden!
Tepede oturan perisiyle ve kendi çapında takılan sevimli kızıyla blogum bahar güneşinden nasibini aldı :)
Darısı kendi çizimlerimle süslemekte!
Umarım beğenmişsinizdir!

1 Nisan 2009 Çarşamba

Çorba


Baharın ilkgünleri.. Güneş parıldıyor, kozalaklar pıtpıt çıtçıt açılıyorlar (ki bana bunu ilk T'm dinletmisti :)) ve bir kız ilk kez tatillerin hak edilince daha keyifli olduğunu düşünüyor...
2 ay oldu evde oturuyorum işsiz güçsüz.. Kendime yeni uğraşlar edinsem, birşeyler çıkarsam da sürekli, git gide yapacak isteğim azalıyor..
Hatta öylesine ki, az önce yazdığım 2 paragraf ufak bir tuşla bilinmeze karıştı.. Yazdıklarım, aslında bildiğim şeyleri yeniden ortaya çıkardıkça, yazıp mızmızlanasım kalmadı sanki..
Biraz karamsar, içedönük ve kişisel oldu bu yazı .. Sonuçta ise pek de bir değişiklik yok.. Beynim çorba oldu!!