Kaçıranlar için, ilk defa… Haziran ve Temmuz’un özeti… (başka bir deyişle üşeniyorum ayrı ayrı post açmaya ;) )

1-) Bundan böyle sizlere wordpress üzerinden ulaşmaya çalışıyorum, bunun nedeni kesinlikle teknik aksaklıklar değil ve fakat işyerimde internet erişiminin kısıtlı olması nedeniyle blogspot sayfalarının açılmamasıdır. Bu cümledeki diğer bir haber de iseee, işe girdim! :)

2-) En son yazımı tatile gitmeden hemen önce yazmıştım, Alanya’ya 2 km kala Club Turtaş isimli, bol yeşilli, bol aktiviteli, gerektiğinde sessiz, gerektiğinde dımtıs ancak bol turistli dinlence yerimize bu sene 3.kez gittik.. Yine kafamıza göre yeşil çimlerde, kafamıza göre kumsalda yayılıp kitap okuduk, sohbet ettik.. Ve bir Mustafa ile tatil klasiği olarak durmaksızın voleybol, pinpon oynadık, baskete biraz bulaştık, tenise niyet ettik ve vazgeçtik. Akşamları Boggle ve Trivial Pursuit oynadık, bol bol içtik, Turkiissshhh Naaaayyytt diye bağıran turistleri kıvrık gülümsemelerle izledik.. Kısaca 3. kez bilindik ve huzurlu tatilimizi yeniden yaşadık, dinlendik, döndük. Ve ertesi gün Mustafacığımızı Kanada’sına uğurladık.

Ek not: Tatile giderken Atom Karınca’yı AVM Veteriner Merkezi‘ne bırakıyoruz. Burası aynı zamanda bizim Atom’u aldığımız ve en az tedavi ettikleri hayvanlar kadar kimsesiz kedi ve köpeklerin inanılmaz bir sevgi ve sabırla bakıldığı çok şeker bir veteriner. İlgilenenler için kedi ve köpek oteli de mevcut.

3-) Mustafa geldiği sırada ve ben TAI’den yavaş yavaş umudu keserken Stradivarius’ta çalışmaya başlamıştım. Mağaza Müdür Yöneticisi olarak eğitimim başlamıştı ve 10. günü TAI’den haber gelince Mustafa ile daha fazla zaman geçirmek için oradan ayrıldım. Stradivarius’ta çalıştığım sürede tüketim toplumuna hayır diyen ben, yavaş yavaş keyifli kıyafetlerin arasına kaydım ve bu sıralar kendime kızsam da çokca bir alışveriş yaptım. Elimdeki kullanmadığım herşeyi bu haftasonu ayıklayıp ihtiyacı olanlara vererek en azından bu durumu tüketimden dönüşüme çevirmek istiyorum, bildiğiniz bir yer varsa kıyafetlerimi verebileceğim, tavsiyelerinizi beklerim.

4-) Mustafa’yı milat kabul ettiğim bu yazımı yine Mustafa’nın gidişine denk gelen bir olayla tamamlamazsam olmaz! Tatilden döndüğümüz günden beri (22 Haziran) şampuan kullanmıyorum!! Anneme yakı almaya gittiğim eczane’de saç testi sonucunda kafamdaki korkunç dünyayı keşfettikten sonra tesadüfen karşıma çıkan No’Poo felsefesini “Ne kaybederim ki” diye denemeye karar verdim ve 1 ayı geçtiği bu günlerde saçlarım hiç olmadığı kadar yumuşak!! Bazen şampuanın kolay kullanımını ve köpürmesini özlesem de, parmaklarımı saçlarımın arasından geçirdiğimde mutlulukla dolmam bu hissi bastırmama yetiyor.. Peki pis mi geziyorsun be kadın diyenler için, kullandıklarım hemen aşağıda:

- Şampuan niyetine: Karbonat! Bir yemek kaşığı karbonatı 1.5 bardak suda çözdükten sonra eski bir şampuan kutusunda kullanıyorum. Her ne kadar okuduğum yerlerde macun kıvamında dese de, benim bugüne kadar yaptıklarım hep su kıvamında oldu, bu yüzden de banyoya girdiğimde saçımın köklerini ıslatmadan bu karışımı döküp kafamın ortasından başlayarak hafif hafif masaj yapıyorum, biraz bekletip bol suyla duruluyorum. Bunun riskli yanı şu; karbonat miktarını ayarlayamazsak saçın temizlenmemesi (çok az karbonat), veya çok sertleşmesi (fazla karbonat) gibi durumlar olabiliyor. Bunu da biraz deneyerek aşabiliyoruz.

- Saç kremi niyetine: Elme Sirkesi! Elma sirkesini yarı yarıya sulandırarak kullanıyorum, bazen daha az, bazen daha çok..Karbonatla şampuanlanan saçlar iyice durulandıktan sonra dipten uca elma sirkeli suyu döküp biraz bekleyip duruluyoruz. Elma sirkesi kepek oluşumunu önlediği gibi saça yumuşaklık da kazandırıyor.

İlk birkaç hafta saçım gerçekten de saman gibi oldu ama bir nedenden dolayı yolumdan dönmeyip devam ettim ve şimdi oldukça mutluyum sonuçlardan! Hem bir dolu garip kimyasalı kafama boca etmiyorum, hem de saçlarım yumuş yumuş oldular :) Her kaldığım evde “Ben bi duş aliym” dediğimde bana karbonat kavanozu ve elma sirkesini uzatır oldu sevgili arkadaşlarım ve her türlü deliliğimi kabullenen sevgilim. Daha detaylı bilgi için bu siteye ve bu siteye bakabilirsiniz. Biraz daha cozutup yavaş yavaş karbonatı da ayda bire indirip elma sirkesi ile bahtiyar olmayı planlıyorum. İlgilenenlere kesinlikle tavsiye ederim!

Sevgilerimle…