Yazılanların içeriğinin dengesiz olmasından, uzun süreli aralıklardan, kötü esprilerden, güzelliklerden, çirkinliklerden, paylaşımlardan, sessizliklerden, sorulardan, cevaplardan, fikirlerden, kendini beğenmişliklerden blog sahibi sorumludur. Bu durumdan da çok memnundur. Blog ermiş kedi cingöz ve sapsal köpek majör'e ithaf edilmiştir.

15 Aralık 2008 Pazartesi

Let it snow, let it snow, let it SNOW :)

Gördüğünüz gibi ağaçevime kar yağmaya başladı!! Madem burda Aralık ortasında pencereden giren güneş ile sıcacık oturuyoruz, bari ağaçevim kış havasına bürünsün istedim :)
Bu efekti cok aradıktan sonra, kafamın html'ye cok da basmadığını farkedip (luğp muğp;)) kolay bir yöntem ile bu efekti veren bir site buldum. Sadece Yerleşim ayarlarından ufak bi html gadget ekleyerek bu güzel görüntüye kavuşmuş oldum...
Hızını, boyunu, rüzgarını ayarlayamasam da, benim gibi bir üşengeç için biçilmiş kaftan oldu! :)

Benim üşengeç kar tanelerime burdan ulaşabilir, html konusunda kendinize güveniniz benimkinden yüksek ise de bu siteye veya bu siteye bakabilirsiniz!

Bırakın blogunuza kar yağsın! :)

5 Aralık 2008 Cuma

Kızıl oldum :)


Dün gece yine midemin kaldırabileceğinden fazla şekilde kabak çekirdeği yedikten, ve tok karınla spor yapmamaya karar verdikten sonra en azından kayatımdaki başka birşeyi değiştirmeye karar verdim; SAÇIMI...

Evdeki eskiden kalma kızıllarım ile şimdiki saç rengim bronz-sarıyı karıştırdım.. Eldivenlerimi taktım, saatimi kontrol ettim (ne de olsa 20:30da T gelecekti almaya beni) ve başladım boyamaya... Tabi bu sırada eski boyalardan dolayı "aplikasyon aparatı"nın ucu tıkanınca, tüm boyayı başka bir kaba boşaltıp eski bir dişfırçası aldım elime. Güzel, çok da güzel oluyor önleri oh oh, ooo saate bak, acele hadi... Derkenn.. Boya bitti :) Elimdekinin hepsini binbir yöntemle saçıma sürdükten sonra alacalı bir sürreal tabloya benzeyeceğimi hayal ederek beklerken ben, T aradı! Erken gelmekle ilgili birşeyler söylerken ben banyoya koşup bir elimde telefon, etrafı toplamaya, kırmızı beneklerle süslenmiş annemin beyaz banyo örtüsündeki lekeleri çamaşır suyu ile çıkarmaya çalışırken, soğukkanlı şekilde "ben buçuk diye ayarlamıştım kendimi ama sen nasıl istersen, hazırlanabilirim" dedim. Allahtan beni bilen sevgili T bu teklifimi kabul etmedi! :)

Hızlıca banyoya girdim.. Ve saçımı kızıla boyamanın en eğlenceli kısmı başladı!!! Duşun altında dururken, kıpkırmızı boya boynumdan akıp ayaklarımın altında kızıl bir göl oluşturdu.. Banyoda ellerimi kırmızı suların altına tutarak vahşi kahkahalar atıp, vampir pozları verdim kendi kendime! Ayaklarımın altındaki kırmızıya boyanmış küvette cup cup diye sesler çıkardım, elimden aşağı akan kırmızı suları seyrettim!! Saçını kızıla boyadıktan sonra bu zevki yaşayan tek deli ben miyim diye düşündüm, içimdeki vahşetten ürperen yanımı sevecen bi kahkaha ile yatıştırdım ve aceleyle duşumu alıp banyodan çıktım. Saçımı kurutup giyinmemle birlikte tam 20:30da hazır olmuş önü kızıl, arkası koyu kahverengi saçları ile gözlerinin bu saç rengiyle yeşil gibi gözüktüğünü düşünen ufak hayalperest bi periciktim!!

Geride kalanlar ise pembe benekli bir banyo örtüsü ve ayaklarımın altında biriken kızıl sulardı...