Yazılanların içeriğinin dengesiz olmasından, uzun süreli aralıklardan, kötü esprilerden, güzelliklerden, çirkinliklerden, paylaşımlardan, sessizliklerden, sorulardan, cevaplardan, fikirlerden, kendini beğenmişliklerden blog sahibi sorumludur. Bu durumdan da çok memnundur. Blog ermiş kedi cingöz ve sapsal köpek majör'e ithaf edilmiştir.

29 Ağustos 2010 Pazar

23 Ağustos Pazartesi

Çizim kursunun ilk günüü.. Uzun zamandır kafama göre uyandığım için alarmla uyanmak bünyede şok etkisi yaptı.. Bu somurtkanlıkla yoga ve meditasyonu da pas geçip duş için odamdan çıkıp karşıdaki kapıya koşturdum :) Duş çok da sıcak değil demiştim ya.. O aslında şöyleymiş ki, ben musluğu kullanmayı becerememişim! :D Bu sefer gayet güzel bi haşlama türk kızı kıvamına geldim ve etrafa buharlar saçarak neşeyle odama attım kendimi..

Bi yandan perspektif notlarına bakarken bi yandan da saçımı kuruttum ve yan odadaki insana ne kadar rahatsızlık verdiğimi çözmeye çalıştım :) Gündüzleri panjurları açtığımda gördüğüm manzaranın puslu bi hava ve ıslak zemin olmasına alıştığımı fark ettim! Aslında burada hava yağmur yağarken çok da soğuk olmuyo, seviyorum bile yağmurlu zamanları.. Ama rüzgar varsa gerçekten çok soğuk olabiliyoo!!

Giyinip kahvaltımı edip öğle yemeğini hazırladıktan sonra planladığımdan 15 dakika gecikmiş şekilde yola koyuldum, kulaklıklarımı kulağıma taktım ve artık tamamen tanıdık gelen yollardan geçip okula ulaştım.. Kapıda İsveç’li olduğunu tahmin ettiğim sarışın kızla beraber kapıyı açmak için uğraşırken tanıştık ve isminin Annie olduğunu öğrenmemin yanı sıra kızı pek şeker buldum.. Nitekim şu ana kadarki izlenimlerim de çok tatlı olduğu yönünde (İsveç insanı 3 artı toplamış durumdaa! :))..

Sınıfa geldiğimde çok kişi yoktu, yavaş yavaş insanlar gelirken çaktırmadan milleti inceledim, Annie ve Kajsa’nın İsveçce konuşmalarını dinledim, Mats (çizim hocası) geldikten sonra perspektif çizim ve çeşitli bilgilerle beynimizi doldurup sürekli, “ee tamam aldınız bilgileri şimdi çizin hadi” diye bizi bıraktığı için bol bol çizim yaptık.. Benim daha önceki perspektif çizim bilgim sadece Topluluktaki gençlerin bize sünger çizdirdiği zamana ait olduğu için yanımdaki çocuk harikalar yaratırken kendimi eciş bücüş hissetsem de zamanla düzelir diye düşündüm.. Bu durum panik olmaktan tamamen keyif almaya kadar genişleyen kocaman bi yelpazede gidip geldi gün boyunca :D

Koridorlarda gezinirken “laann, tasarım! stüdyo! Heyoo!!” gibi ani heyecanlar yaşamanın yanı sıra Mats’in bize sunduğu kahve anahtarı ile (burda okuldaki kahveyi almak için anahtar satın alıp ona kredi yüklüosun) bol bol sıcak çukulata içtimm.. Öğleden sonra mp3 tasarımları yaptık ufak ufak ve sonrasında kursun ilk gününü bitirmiş olduk..

Sınıfımızda bu arada 2 Amerikalı, 1 İngiliz, 3 (ya da 4) Tayvanlı, 2 Türk, 2 İsveçli ve biraz daha uzak doğulu bikaç kişi var :) Tam karmasyon yani..

Ders sonrası yağmurlu olduğu için yurda gidiym diyodum ama son anda civardayken yoga okuluna bakmaya karar verdim, geri şehre döndüm, resimler çektim, yoga okulunu buldum ama kapalıydı.. Ortamı içime çektim, yogayı topluca yapmayı da özlediğimi fark ettim :) Kendime bi vileda ve temizlik için ıvır zıvırlar aldım..Nehir kenarından manzaranın tadını çıkara çıkara yurduma döndüm..

Yurttan kampüse giderken geçilen ördekli göl köprüsü


Şehir merkezi

Şehirden nehrin görüntüsü

Sokaklar :) Yağmur..

Sanatsal işler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler! Thanks! Grazie! Danke! Tack! Merci! Misaotra! Gracias!