Ve günün asıl bekleneni, efsanevi "Ugandalı kız" Meltem, hani pigmelerle dans eden, hani sag tarafta sisteki goriller linkinden ulaşabileceğiniz, hani hayallerinin peşinden koşan, ile buluşmamız oldukça zorladı bizi! Cafe des Cafes'de kıvırcık saçlı birinin anlattığı hikayelerle coşan kalabalık bir grup arayışımız ilk hatamız oldu.. Münevver'in olaya karışmasına izin vermemiz de ikinci hatamız..
Neyse ki Menek azimli ve güleryüzlü davrandı! İlk gittiğimizde "arkadaşınızı mı arıyorsunuz" diyen garsona "evet ama tipinden emin değiliz telefonu da yok" dedikten ve kafenin ortasında dikilerek herkesin suratına baktıktan , internet kafe bulup ipucu takip etmek için tunalıyı baştan aşağı dolaştıktan, vazgeçip Münevver'i eve yollamaya karar vermek yerine geri CafedesCafes'e gidip çay içme konusundaki kararlılığından sonra Meltem'i karşı masamızda bulmak ferahlatıcı oldu gerçekten!!

Hayallerinin ucundan tutmuş birisi ile ilk karşılaşmam oldu.. Daha listem kabarık, tanışmak istediklerim, sormak istediklerim, merak ettiklerim.. Başka bir yazıya kalsın bunlar da!
bu meltem bi ara bana su blogunu yolladigin mi? ne ara ankaraya gelmis de ne ara tanismissiniz, vay beee...
YanıtlaSil:) evet aynen o meltemdir işte! ünlü birisiyle tanışmak gibi oldu bizimkisi;) resim de çektirdik.. çok yakındaaa!
YanıtlaSilmünevverle de tanışmışlığın çoktur aslında..4 saatlik açlıkla birlikte yüzeye çıkan terörist kişiliğim.. kendimden soyutladım, acıktığımda dönüştüğüm insan ben olamam dedim.. münevver oldu..münevver kaldı..
haha munevver demek, ben de kullanirim artik bunda sonra. "munevver olmak!"
YanıtlaSil