Yazılanların içeriğinin dengesiz olmasından, uzun süreli aralıklardan, kötü esprilerden, güzelliklerden, çirkinliklerden, paylaşımlardan, sessizliklerden, sorulardan, cevaplardan, fikirlerden, kendini beğenmişliklerden blog sahibi sorumludur. Bu durumdan da çok memnundur. Blog ermiş kedi cingöz ve sapsal köpek majör'e ithaf edilmiştir.

23 Şubat 2010 Salı

İlham verenler - Moda


Bir önceki yazımda bahsettiğim Reebok'lar ile karşılaşmamı sağlayan kişiler Laçin Tenel ve Nil Ertürk oluyorlar..

Laçin zaten uzun zamandır takip ettiğim, kendisini tutkusu olan dikişe vererek yaptıklarını ve sattıklarını blogunda paylaşan bir mimar aslında... Moda blogu kavramıyla ilk uzaktan tanışmam onun sayesinde olmuştur (ve belki Stradi seçmelerini geçmemin bir sebebi de bende yarattığı izlenimlerdir)

Laçin'in yaptıkları her zaman bende eve gidip dikiş dikme, kendi yaptıklarımı giyme isteği yaratıyordu, dün itibarı ile sitesindeki bir yazısı beni Nil ile tanıştırdı.

Genellikle sevdiğim insanların takip ettiği sitelere bakmaya çalışıyorum, o yüzden hemen Nil'in sitesine zıpladım.. İlk başlardaki kıskançlığım yerini sevgiye ve saygıya bıraktı, gerek tavrını gerek tarzını çok beğendim ve benimsedim (evet! dün keşfettim!! :)) Bu iki gündür blogunu emercesine okudum ve kendimle ilgil keyfimin yerine gelmesini sağlamasının yanında bir de binbir çeşit fikir oluşturdu kafamda!!

Bu iki insanın normal moda bloglarından daha çok bana hitap etmesinin nedeni de kendi tarzlarını blogluyor olmaları aslında.. Belki benim insanların yaşamına olan merakımı da tatmin ediyorlardır alttan alttan, ama yalnızca defileler ve moda fikirlerinin sunulduğu bloglardan (ki onların bir kısmını da çok severek takip ediyorum) daha ilgi çekici buluyorum.. Yaptıkları kombinlerin bir kısmını kendimde denemeyi bırak, üzerimde düşünemiyorum bile, ama gerçekten çok hoşuma giden kısımlar var ve tüketim toplumuna katılmadan yeni şeyler deneme, yaratma ve giyme isteği yaratıyorlar bende :)

Bu nedenle uzun zamandır dokunmadığım dikiş makinesi ve yarım kalmış projelerimi kucaklayıp salona indim.. Gerçi ufak bir değişiklik 2.5 saatimi aldı, amaaa "baby steps"..

Hmm bir de, Nil'in hem İngilizce hem Türkçe yazması çok hoşuma gitti, kendi sayfama geçtiğimde hedeflediğim şey bu ;))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler! Thanks! Grazie! Danke! Tack! Merci! Misaotra! Gracias!